Google AI, teknoloji dünyasını yeniden şekillendirecek bir yapay zeka projesi üzerinde çalışıyor : Jarvis. Henüz resmi bir duyuru yapılmamış olsa da, ortaya çıkan iddialar ve söylentiler, bu yapay zekanın dijital dünyada devrim yaratabilecek özelliklere sahip olacağını gösteriyor. Google Jarvis’in temel amacı, kullanıcıların internette tam otonom bir şekilde gezinmesini ve günlük işlerini kolayca halletmesini sağlamak.
Firebase Cloud Messaging (FCM), mobil ve web uygulamaları için kullanıcılarla doğrudan iletişim kurmanın güçlü bir yoludur. Google tarafından sağlanan bu ücretsiz hizmet, geliştiricilere bildirimler göndererek kullanıcı bağlılığını artırma fırsatı sunar. Basit bir ifadeyle, FCM, mesajların ve bildirimlerin cihazlara güvenilir bir şekilde teslim edilmesini sağlar.
Firebase, mobil ve web uygulama geliştirmeyi kolaylaştıran bir platformdur. FCM, bu platformun en önemli bileşenlerinden biridir. Diğer Firebase araçlarıyla entegre bir şekilde çalışarak kullanıcı deneyimini iyileştirir ve uygulamaların değerini artırır. Özellikle, uygulama içi mesajlaşma ve analitik gibi özelliklerle birleştiğinde FCM, kapsamlı bir çözüm sunar.
Apple Push Notification Service (APNs), Apple tarafından geliştirilen ve iOS, iPadOS, macOS gibi cihazlara bildirim göndermek için kullanılan bir mesajlaşma platformudur. Push bildirimleri, kullanıcıların uygulamalarla etkileşimde bulunmasını sağlamak ve onları bilgilendirmek için etkili bir araçtır. Peki, APNs bu süreci nasıl yönetiyor? Gelin, detaylıca inceleyelim.
Dijital pazarlamanın kalbinde veriler yatar. Müşterilerin davranışlarını anlamak, doğru zamanda doğru mesajları iletmek ve sonuçta daha etkili pazarlama stratejileri oluşturmak için verilere ihtiyaç duyarız. Ancak hangi veri türünü kullandığınız, başarınız üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
Bu noktada Birinci Taraf Verileri (First Party Data), dijital pazarlamanın temel taşı olarak karşımıza çıkar. Birinci taraf verileri, bir işletmenin doğrudan kendi müşterilerinden topladığı verilerdir. Örneğin, web sitenizi ziyaret eden bir kullanıcının bıraktığı çerezler, e-posta abonelikleri veya bir CRM sisteminde saklanan müşteri bilgilerinin tümü bu kapsama girer.
Push bildirimleri, bir cihazın ekranında anlık olarak beliren, kullanıcıyı bilgilendiren kısa mesajlardır. Genellikle bir uygulama veya web sitesi tarafından gönderilir ve kullanıcının dikkatini çekmek için tasarlanmıştır. Bir mobil uygulamanın size indirim kuponu sunan mesajını ya da bir haber sitesinin son dakika gelişmesini bildirdiği anı hatırlıyor musunuz? İşte bunlar push bildirimlerin hayatımızdaki örnekleridir.
Dijital dünyanın sürekli gelişmesi, e-ticaretin de hızlı bir evrim geçirmesine neden oluyor. Geleneksel e-ticaret sistemleri birçok işletme için yeterli olurken, bazıları daha esnek ve daha kişiselleştirilebilir bir yapıya ihtiyaç duyuyor. İşte bu noktada başsız e-ticaret (headless e-commerce) kavramı devreye giriyor. Başsız e-ticaret, klasik e-ticaret yapılarından farklı olarak ön yüz (yani müşteri tarafından görülen arayüz) ile arka ucu (veri işleme ve yönetim sistemleri) birbirinden bağımsız hale getiriyor. Bu esneklik, markaların daha hızlı, etkili ve çok kanallı bir kullanıcı deneyimi sunmasına imkan tanıyor.
Başsız e-ticaretin ortaya çıkışında, dijital kanalların artması ve kullanıcıların her platformda kusursuz bir deneyim yaşama isteği önemli rol oynuyor. Peki, bu yeni nesil e-ticaret modeli neden bu kadar popüler? Geleneksel sistemlerin hangi eksikliklerini kapatıyor? Birlikte inceleyelim.
Dijital pazarlama, internet kullanıcılarının çoğalmasıyla birlikte markaların hedef kitlelerine ulaşmak için tercih ettiği en önemli araçlardan biri haline geldi. Bu hızlı gelişen dünyada başarılı olabilmek için, dijital pazarlama stratejilerini ve bu stratejilerin temel yapı taşlarını oluşturan terimleri anlamak büyük bir avantaj sağlıyor. SEO’dan sosyal medya yönetimine, müşteri analitiğinden dönüşüm oranlarına kadar dijital pazarlama dünyasında bilmeniz gereken pek çok kavram bulunuyor. Dijital pazarlamanın anahtar terimlerini detaylı bir şekilde öğrenerek, kendi işinizi ya da markanızı daha iyi analiz edebilir, rakiplerinizin önüne geçebilirsiniz.
Dijital pazarlama dünyasında rekabet edebilmek için Google Ads’in sunduğu araçları ve terimleri iyi anlamak gerekir. Her terim, kampanya performansını etkileyebilecek bir faktörü veya stratejiyi temsil eder ve doğru kullanıldığında reklam verimliliğini artırmada kritik rol oynar. Bu terimler, reklam stratejinizi geliştirmenize, hedef kitlenize daha etkili ulaşmanıza ve bütçenizi daha iyi yönetmenize yardımcı olabilir. İşte Google Ads terimlerinin kapsamlı bir sözlüğü:
E-ticaret sektörü hızla gelişirken, bu alanda kullanılan terimlerin ve kavramların anlaşılması giderek daha kritik hale gelmektedir. Bir e-ticaret sitesi yönettiğinizde ya da dijital pazarlama stratejisi oluşturduğunuzda, sektörün diline hakim olmanız, başarılı sonuçlar elde etmeniz açısından büyük bir avantaj sağlar. Bu yazıda, en sık karşılaşılan e-ticaret terimlerini detaylandıracağız ve bu terimlerin iş başarısına nasıl katkıda bulunduğunu inceleyeceğiz.
E-ticaret dünyasında kullanılan jargon, yalnızca profesyonellere değil, aynı zamanda yeni başlayanlara da karmaşık gelebilir. Bu nedenle, işin temel kavramlarını öğrenmek, kullanıcı deneyimini artırmak, müşteri bağlılığını güçlendirmek ve nihayetinde dönüşüm oranlarını yükseltmek için önemli bir adımdır. Hazırsanız, en popüler e-ticaret terimlerinin dünyasına adım atalım ve bu terimlerin işletmenize nasıl katkı sağlayabileceğini keşfedelim.
Dijital pazarlamada kişiselleştirme, müşterilerle güçlü bir bağ kurmanın en etkili yollarından biridir. Bu kişiselleştirme çabasının en yeni ve en güçlü araçlarından biri ise Zero-Party Data (Sıfır Taraf Verisi) olarak bilinir. Peki, bu yeni veri türü nedir ve nasıl kullanılır? İşte bu yazıda, Zero-Party Data kavramını derinlemesine inceleyerek kişiselleştirilmiş pazarlamada nasıl stratejik bir rol oynadığını göreceğiz.
WhatsApp